Adalet niçin mülkün temelidir? Çünkü, toplumda adaletin yerini bulmadığı
kanaati hakim olursa, siyasi iktidar toplumu idare etmekte zorlanır. Bu
toplumsal kanun, demokratik olmayan rejimler için bile geçerlidir.
Demokrasi temsili halk yönetimi olduğuna göre, oyunun kuralı kişinin
yöneticilerini seçmesidir. Vaktiyle Avrupa halkları böyle bir ihtiyaç
duymuyordu. Derebeyliklere özgü eşitsizlikler de doğal karşılanıyordu. Fakat
yine de adaIet mekanizması iyi yürüdüğü için halk rejimi meşru görüyordu. O
rejimlerde bile halkın adalete inancı kalmadığında hükümdarlar çaresiz kalır,
zulme başvurarak tutunmaya çalışırdı.
Günümüzde demokrasilerde bu yola sapmak imkansız. Çünkü zulüm
anarşi doğuruyor. Demokrasilerdeki tehlike ise halkta siyasi iktidarın adaIet
duygusuna sahip olmadığı inancının yerleşmesi. Bu durumda ya kendi
haklarını zorla almaya ya da iktidarın yoluna uymaya çalışılır.
Bizim haIimiz de buna benziyor. Bir yandan siyasi istikrara sahip olmanın
nimetlerini görüyoruz; diğer yandan alternatifsizliğin sakıncalarını yaşıyoruz.
Bu ikisiyle birlikte yaşamak da pekala mümkünken, adaletle ilgili soru
işaretlerinden kurtulamıyoruz.
Böyle bir siyasi ortamda iktidarın öncelikli konusu yargı bağımsızlığı değil,
adaletin sağlanmasıdır. Çünkü yargı yasalar uyarınca bağımsız hareket
eder ama yasa koyucunun adil davranmadığı durumlarda eli kolu bağlıdır.
Bağımsız olmak denetlenemez olmak değildir. Yargı da yasamayla denetlen
çünkü yasasız suç olmaz. Yasama erkinin mutlak yürütme erki hakimiyeti
altında olduğu durumlarda adaletin keyfi hale geldiğine dair genel kanı
oluşursa, doğal olarak sorumlu da iktidar olarak görülecektir. Bu durumda
masum olsa bile iktidar iftira ve dedikodu konusu olur. Buna meydan
vermeyecek kadar adil olamayan bir iktidar da bu durumdan şikayetçi
olmamalıdır.
Adaletsiz her iktidar kaçınılmaz olarak çöker.
Adaletsizlikten faydalanabilen olmayacağına göre yeni oluşacak meclisin
terkibi nasıl olursa olsun, en azından bu konuda mutlak bir konsensus
arayışında olması gerekir ki, halk demokrasiye sahip çıkmayı sürdürsün.