Home Page
19.04.2024
19.04.2024
ORGANIZATIONS
WORKSHOPS
ORAL / VISUAL SUPPORT
CONCEPT / PROJECT
Member
join us at facebook !



Sanatsal Değerlerin Oluşumu Üzerine

Ceylan MutluBirçok sanatçı özgür olduğunu savunsa da, görünen -üretilen ve yaratım sürecine girmiş yapıtların çoğunda toplumsal değerler ve güncel yaşam koşullarının izlerini görmek mümkündür. Maddi, siyasi veya dogmatik düşünceler sanatçının yaratıcılığına yön vermiştir. Sanat tarihinde gerilere gittiğimizde bu değerlerin daha da katı kurallarla bağlanarak, dönemin devlet otoritelerince belirlendiğini görürüz. Avrupa resim sanatının uzun bir süre kiliseler ve krallıklar tarafından desteklenmiş ve yönetilmiştir. Mühim olan ihtiyaca ve Kralın isteğine uygun bir eser üretmekti. Örneğin, Bizans döneminde veya Gotik sanatta, biçimler renkler konunun kompozisyon tarzı herkesçe bilinen şeylerdi ve belirli kurallar dahilinde, düzenleme zanaatkar bir anlayışla veya kişisel olabilirdi.

 "Resim başladığından bu yana bir anlaşılmazlık içindedir..'' der Andre Lhote ve ‘'tarihsel gelişim içinde değişim isteği hep açığa çıkar'' diye devam eder...'' Ramses döneminde sonsuzluğu arayan duvar resminde boyutlar optik düzene uyumlu değildir. Ancak hiyerarşiktir ve bu nedenle akılcı bir yaklaşım sergiler.'' - ''Eğer resim bir düşünceyi yansıtıyorsa onun içindeki elemanları bir düzen içinde yansıtır.''  Lhote' e göre ‘'Resmin bilinçli yargısı geleneğe saygı ve sevgiyi açığa çıkaran olguyu, olduğu gibi onarmak değildir. Aksine, Rembrant, Van Gogh, ve Gaugin gibi onun doğal gidişatını - yolunu uysallığını bozmaya yönelik bir araştırma yapmak, çok daha eski kültürlere yönelerek, ölümsüz resmin yüce yasalarını bulup ortaya çıkarmaktır."

artNeXT Realizm anlayışı sonrası ortaya çıkan empresyonizm dönemi ise, fotoğraf makinası bulunduktan sonra ortaya çıkar ; Cezanne, Monet, Renoir gibi sanatçılar da entelektüel ışık disiplinlerini inceleyerek ‘uyum’ ve ‘us’un yanında yer aldılar.

Günümüzde kendi toplumumuza baktığımızda ise sanatın kültürel ve sanatsal açıdan yansıtması gerekenden çok beğeni kaygısıyla üretilmeye yöneltilmesidir. Alıcı veya kolleksiyonerin talebine uygun eseler ve eser üretebilenler tercih edilmektedir. Bunun arkasında sanat tacirleri ve ‘kuratörlerin’  - sanat organizatörlerinin- yer aldığı bir gerçektir. Bu nedenle sanatın işlevi ve sanatçının yaratıcılığı olumsuz yönde etkilenmektedir.. Kendini sevgi ve samimiyetle sanatsal eserler üretmeye adamış birçok sanatçı göz ardı edilmekte gerçek değerini ve yerini bulamamaktadır. Yanlış yönlendirmeler ve şartlanmaların yarattığı kısır döngü içinde özgün ve kalıcı eserlerin üretimi azalmıştır. Bunu sadece resim dalında değil diğer sanat dallarında da izlemekteyiz. 

Son zamanlarda sanat çevresinde ‘sanat eserlerine sahip  çıkmak’ adına birçok müzayede düzenleniyor. Her tür porselen, gümüş, ev eşyası, takı vs.’ nin yanı sıra bol, bol resimde satışa sunuluyor. Eserler normal fiyatın altında satışa sunulduğu için de resim fiyatları düşüyor ve galericilerin resim satışları bundan etkileniyor. Bu duruma neden olan sadece sanat galerileri, kolleksiyonerler ve sanatçılar değil, sanat eğitimi verilmeyen ve sanatın doğrusu veya değerlisi ile yanlış veya eksiğini ayırt edemeyen bir izleyici kitlesinin maddi olarak satın alma gücü bile olsa yarattığı sonuçtur. 

Sanatsal değerler sadece akademik bilgi ve alıcı kitlesi veya potansiyeli ile değil, toplumun bilimsel ve entelektüel alt yapısı ile oluşur ve gelişir.

Çok değerli bir sanat geçmişi olan Türk toplumunun sanatının yücelmesi ve yüceltilmesi dileğiyle sanat içinde olmanızı diliyorum.

 

All rights of published articles, photos, cartoons, illustrations and topics in NEXUSartLine reserved.